AK Partili Hasret Güçlü: Annenin, babanın ve failin ceza alması yetmez

Türkiye’yi sarsan çocuk gelin tezleri, hükümetten muhalefete her kısmı ayağa kaldırdı.

Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G., ‘6 yaşında imam nikâhıyla evlendirildiğini ve cinsel istismara maruz kaldığı’nı belirterek şikayetçi olmuş, argümanlarla ilgili İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi 30 Ekim’de tamamlandı.

İddianamede artık 24 yaşında olan H.K.G.’nin anne ve babası, tecavüze göz yummakla suçlandı. Kadir İstekli, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel’in zincirleme biçimde ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçunu işledikleri belirtildi. Şüphelilerin her biri için en az 27’şer yıl mahpus cezası istendi.

Çocuk gelin tezlerine arka arda sert reaksiyonlar geldi…

AK Parti’den tepki

Genel Kurul’da bütçe görüşmelerinde bahisle ilgili kelam alan AK Parti Küme Başkanvekili Hasret Güçlü, mevzuyu memleket sıkıntısı olarak gördüğünü, herkes üzere kendilerinin de bu mevzudan büyük rahatsızlık duyduklarını söyledi.

“Gerekirse bir araştırma kurulu kuralım”

Türkiye’nin önemsediği bütün davaları, bilhassa bayan milletvekilleri olarak yakından takip ettiklerini söz eden Varlıklı, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Aile Bakanımız bakanlık olarak zati davaya müdahil olduklarını açıkladılar. Bu uzun soluklu sıkıntıyı takip edeceğiz. Bu yalnızca fikir beyan edilecek, yalnızca ne kadar üzüldüğümüzü söyleyeceğimiz bir bahis değil.

Bu bahis siyasetüstü bir sıkıntıdır. Gerekirse bu hususla alakalı daima birlikte bir araştırma komitesi kuralım. TBMM daha geniş manada hangi sorumlulukları alabilir birlikte değerlendirelim.

“Annenin, babanın ve failin ceza alması yetmez”

Bu sıkıntı AK Parti’ye, hükümetimize, bizlere atak yapılabilecek bir konu değildir. Bu bahis bizim şiddetle reddettiğimiz bir husustur. Manşetlerde görüyorum bu mevzu inançlı insanlara atak yapılabilecek bir bahis asla değildir. Buradan yola çıkarak dindar insanlara saldırmayı da muhakkak makus niyetli olarak görüyorum.

Annenin, babanın, failin ceza alması yetmez. Bunu destekleyen ve gören kim varsa, cemaatse cemaat, herkesin tabire çağrılması lazım.”