Vahit Kirişci: Kontratlı tarımı mecburî hale getireceğiz

Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!

Kağıthane Belediyesi, Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü ve İstanbul Gübre Sanayi Anonim Şirketi (İGSAŞ) iş birliği ile hayata geçirilen Dünyanın En Derin 2. Kapalı Dikey Tarım ve ARGE Merkezi’nin açılışı, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin iştirakiyle gerçekleşti.

Açılışta konuşan Bakan Kirişci, 2023’ün Türkiye Yüzyılı’nda yeni bir vizyon ortaya koyacaklarını söyledi.

Kağıthane Merkez Mahallesi Yeni Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış programına Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, İstanbul Vali Yardımcısı Uğur Aladağ, Kağıthane Belediye Lideri Mevlüt Öztekin, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

“Klasik üretimde yalnızca tek bir kat var lakin burada çoklu kat var”

Türkiye’de bu türlü bir merkezin birinci sefer yapıldığını vurgulayan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ar-Ge merkezi ile ilgili şöyle konuştu:

“Tarımı yalnızca ‘sapan ve onu çeken bir öküz’ biçiminde tanım etmek ya da konforu olmayan traktörler gerisinde iş makinaları olarak pahalandırmak artık geride kaldı. Gerek iş makinalarımız gerek çalıştığımız yerler bu manada büyük bir değişim ve dönüşüm gösteriyor. Şu an bulunduğumuz yer bir otopark, anlatmaya çalıştığımız kısım da güneşi görmemize ya da illa toprak dememize gerek olmadığıydı. Klasik üretimde yalnızca tek bir kat var fakat burada çoklu kat var. Münasebetiyle birden fazla katta, raf sisteminde üretimin gerçekleştirilebildiği bir merkezi ortaya koymaya çalışıyoruz. Kentin içindeki bir merkezin eksi sekizinci katında ve eksi 30 kotunda bir yerde üretim yapılabilir mi, yapılamaz mı sorularını ortadan kaldırabilecek, somut bir faaliyet var ortada. Proje, bu istikametiyle çok kıymetli. Lakin hiçbir vakit, ‘Nasıl olsa bu türlü bir üretim varmış, toprak müdafaa konusunda da bu kadar tutucu olmaya gerek yokmuş’ demek de doğru değil. Zira burada yetiştirilebilecek eserlerle bizim gereksinimimiz olan başka eserleri yetiştirebileceğimiz ortamların korunması ve geliştirilmesi gerekiyor. Bu yüzden açılışını yaptığımız merkezi önemsiyoruz. Lokal idarelerde sıklıkla kullanılan emsal artışı yapsak da tek bir kata değil, çoklu bir kata geçerek ziraî üretim alanını artırabilmiş durumdayız.“

“Türkiye’nin su varlığı 183 milyar metreküp”

Merkez içinde çoklu katta üretim yapılmasının maliyet fiyatlarından, kentler ortasındaki ziraî eserlerin taşımındaki olumsuz süreçlerden farklı olarak birçok açıdan yarar sağlayacağını belirten Kirişci, “Hükümet olarak, Yusufeli Barajı’nı yaparak 2,13 milyar metreküp suyu gövdenin gerisinde tuttuk ve Türkiye’nin su varlığını 2002’de 133 milyar metreküpken bugün 183 milyar metreküpe çıkardık, 276 olan baraj sayımızı 930’a çıkardık. 101 yer altı su deposu inşa ettik, atık suyunun belli süreçlerden geçirilip arıtılmasından sonra ziraî sulama başta olmak üzere sulamada kullanılması bahislerini da çalıştık desek bile bizim mutlak suretle suyu yönetimli kullanmamız gerekiyor. Bu teknoloji buna da hizmet eden bir teknoloji.” şeklinde konuştu.

“Tarım Orman Gençlik Kurulu kuruyoruz”

Bakan Kirişci, 2023 ile Türkiye Yüzyılı isminin verildiği yeni bir yola girdiklerini ve Türkiye Yüzyılı’nda yeni bir vizyon ortaya koymaları gerektiğini söyleyerek Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu minvalde çalışmalarına devam ettiğini belirtti. Bakanlığın üzerine düşen vazifesi yaptığını söyleyen Kirişci hususla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Tarım ve Orman Bakanlığı olarak kendi bünyemizde bir Tarım Orman Gençlik Kurulu kuruyoruz. Gençler, bu hususa ilgi göstermenizi istiyorum. Bilhassa tarıma dair kelamı olan herkesin bahsi geçen kurula ilgi göstermesini istiyorum zira bu kurul geleceğimizi şekillendirecek olan bir kurul. Yeni vizyon çerçevesinde mecburî olmayan, yalnızca taraflar ortasında kendi iradeleriyle gündeme gelebilen kontratlı tarımı zarurî hale getireceğiz. Bilhassa de stratejik eserlerde; ‘Bu eserleri üretene, alıcıyla oturacaksın mukavele imzalayacaksın’ diyeceğiz. Üretimle ilgili dertleri olanlarda da devreye 2006 yılında uygulamaya koyduğumuz sigorta poliçeleri devreye girecek. Buna Gelir Müdafaa Poliçesi ismini veriyoruz. Bu poliçelerle örneğin, ‘Ben soya üretmek istemiyorum, mısır üretmeye devam etmek istiyorum’ diyenlere bakanlık olarak bunun bir müsaadeye tabi olması gerektiği ortaya konulacak. Şayet soya ektiği vakitlerde mısır ektiği zamanlardaki gelirine nazaran bir gerileme olacaksa, gelir muhafaza poliçesiyle kayıt altına alacağız. Ve bu sigortanın primini yüzde 60’ını bakanlık, devlet ve hükümet olarak biz ödüyor olacağız. Tarımı ve ormancılık kesimini yaşanılabilir, yapılabilir teknolojiyle bir ortada uygulanılabilir bir alan olma noktasında daha ileriye taşıyacağımızı belirtmek isterim.“

“Türkiye Yüzyılı dediğimiz sürece daima bir arada katkı sunmaya devam edeceğiz”

Kâğıthane Belediye Lideri Mevlüt Öztekin ise “Normalde yılda 1-2 sefer eser alırken, burada tahminen 10-12 defa eser almış olacağız. Çok değerli bir çalışma. Bu çalışmaya emek veren herkese teşekkür ediyorum. 2023’e yanlışsız giderken Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye Yüzyılı dediğimiz sürece daima birlikte katkı sunmaya devam edeceğiz.” dedi.